Yapay Zeka İle Eğitimde Gizlilik ve Güvenlik

Mehmet Hüseyin Arslan
0


 Yapay zekanın hayatın her alanında devrim niteliğinde gelişmelere yol açabilme potansiyelinin yanı sıra birtakım gizlilik ve güvenlik problemleri de bulunmaktadır. Bu gizlilik ve güvenlik problemleri, etik meseleleri de beraberinde getirmektedir. Bu teknolojinin yaygınlaşması ile birlikte öğrencilerin verilerinin nasıl toplanacağı, saklanacağı ve kullanılacağına dair konular daha fazla ön plana çıkacaktadır. Ayrıca burada yapay zekanın karar verme süreçlerinde nasıl etkin bir rol üstleneceği ve bu süreçlerin ne kadar şeffaf olduğu gibi konular ile eğitimde adalet ve eşitlik anlayışı tartışılması gereken konular arasındadır. Tüm bu nedenlerden ötürü yapay zekanın eğitim teknolojileri kullanımında gizlilik ve güvenlik problemleri ile birlikte etik sorunların derinlemesine ele alınması gerekmektedir. Burada öğrencilerin ve öğretmenlerin güvenliği ile kişisel haklarının korunması büyük bir gereklilik olarak öne çıkmaktadır.

Eğitime entegre edilecek olan yapay zeka tabanlı araçlar büyük miktarda öğrenci verisi toplayacak, bunları işleyecek ve analiz edecektir. Bu verilerin öğrencilerin öğrenme alışkanlıklarından akademik başarılarına, davranışlarına ve hatta duygusal durumlarına kadar birçok hassas bilgiyi içereceği şüphesizdir. İşte tam bu noktada bu verilerin gizliliği en temel sorunlardan biri haline gelecektir. Yapay zeka sistemlerinin çoğu tarafından kişiselleştirilmiş eğitim deneyimleri sunabilmek adına işlenen bu verilerin aynı zamanda kötüye kullanımına karşı önlemler alınması gerekmektedir.


Burada oluşacak herhangi bir gizlilik ihlali, öğrencinin bilgilerinin izinsiz bir şekilde paylaşılması, depolamadan kaynaklı erişim açıkları ve kötü niyetli kişilerin bu bilgilere ulaşması sonucunda ciddi hukuki ve etik sonuçlar ortaya çıkabilir. Bundan dolayı eğitimde yapay zeka kullanımına dair açık ve kesin veri koruma yasaları ile düzenlemeler geliştirilmelidir. Öğrencilerin kişisel bilgileri üzerinde kimin tam kontrol sahibi olması gerektiği ve verilerin yalnızca izin verilen amaçlarla kullanılmasını sağlayacak politikalar uygulanmaya konmalıdır. Yine okulların ve eğitim kurumlarının öğrencilerin verilerinin işlenmesine dair şeffaf bir bilgilendirme yapması ve kullanıcı onayını alması gerekmektedir.

 Çevrimiçi ortamlarda verilerin sızması ve kötüye kullanım riskleri her zaman mevcuttur. Eğitimde kullanılan yapay zeka destekli araçların sürekli olarak öğrencilerin verilerini toplaması ve bunu depolaması sistem için bir gereksinim olduğu kadar, bu verilerin güvenliğinin sağlanması da sistemin işlerliği açısından önem arz etmektedir. Herhangi bir kötü niyetli saldırgan bu sistemlere erişim sağlarsa öğrencinin bilgileri, okul verileri ve diğer hassas bilgiler tehlikeye girebilir. Dolayısıyla bu noktada güvenli yazılım geliştirme ile şifreleme teknolojilerinin kullanımı ve sürekli güvenlik denetimleri gibi önlemler alınması gerekiyor. Ayrıca eğitimde kullanılan yapay zeka araçlarının güvenliğini sağlamak adına çeşitli yazılım güvenliği uzmanlarının istihdam edilmesi gerekecektir. Yapay zeka sistemlerinin eğitime entegre edilmesi aşamasında öğrenciler ve öğretmenler bu araçları kullanırken kendilerini güvende hissetmeli ve verilerin korunacağı konusunda güvenceye sahip olmalıdır. Bu tür araçlar her türlü siber saldırıya karşı dayanıklı olmalı ve kullanıcı verilerini korumalıdır.

Yine etik yönden de denetlenmesi gereken bu durum için farklı denetim mekanizmalarının oluşturulması gerekmektedir. Bu durum için hem insan denetimi hem de farklı bir yapay zeka tarafından denetiminin yapılması akla daha yatkın gibi görünmektedir. Çünkü yapay zeka sistemlerini denetleyen bir başka yapay zeka sistemi de algoritmalar üzerinden çalışacağı için hatalı kararlar verebilir veya devre dışı bırakılabilir. Bu sebeplerden ötürü burada insan denetiminin sistem üzerinden tamamen soyutlanması gibi durumlar düşünülmemelidir.

Herhangi bir yapay zeka algoritması öğrencilerin öğrenme süreçlerini bireyselleştirirken, algoritmanın ön yargılı verilerle eğitilmesi durumunda öğrenciye yanlış bilgiler vermesi çok yüksek bir ihtimaldir. Bununla birlikte yapay zekanın nasıl karar verdiği ve hangi verileri işlediği genellikle kullanıcılar tarafından görülmediği için bu durum şeffaflığın eksikliği bakımından büyük etik problemlere yol açabilir.

Yapay zeka sistemlerinin eğitime adaletli ve eşit bir şekilde entegre edilebilmesi için algoritmaların şeffaf olması gerekmektedir. Burada öğrencilerin öğrenme süreçlerinde yer alan herhangi bir ön yargı, adaletsizlik veya hata hızla tespit edilmeli ve düzeltilmelidir. Yapay zeka sistemlerinin öğretmenlerin yerini tamamen alması gerekmediği gibi onlara destek olmak amacıyla kullanılması insanlık açısından daha faydalı bir durum olacaktır. İnsan dokunuşundan uzak ve tamamen makineleşmiş bir sistem duygusal zeka ve empati gibi insani yeteneklerden yoksun olabileceği için ciddi problemlere yol açacaktır. Bu şartlardan dolayı eğitimde kullanılacak olan yapay zekanın, öğretmenin rehberliğini ve yönlendirmesini hiçbir şekilde yok saymaması gerekmektedir.

Yapay zeka sistemlerinin öğrencilerin haklarına zarar vermemesi ve öğrenciler adına zarar doğuracak herhangi bir sonuçtan kaçınabilmesi için insan hakları konusunda hassas bir şekilde eğitilmiş olması gerekmektedir.

Ortaya çıkan bu yeni teknoloji, eğitim teknolojilerinde ve eğitim süreçleri içerisinde devrim niteliğinde gelişmelere yol açabilecek olsa da gizlilik, güvenlik ve etik gibi meseleler henüz kesin ve net bir şekilde çözüme kavuşturulabilmiş değildir. Bu sorunların çözülmesi, bu teknolojinin eğitimde verimli ve adil bir şekilde kullanılabilmesi için zorunludur. Verilerin güvenliği, eğitim süreçlerine şeffaflık gibi konular ve adil fırsatların sunulması, eğitimin geleceğinde yapay zekanın olumlu etkilerinden tam anlamıyla faydalanabilmesi için kritik bir öneme sahiptir.

 

Araştırmacı-Yazar 

Mehmet Hüseyin Arslan





 


Yorum Gönder

0 Yorumlar

Yorum Gönder (0)
3/related/default