Pek çok parlak zihne sahip olan insanın ilginç düşünceleri var ve onlarla konuşmaktan çoğu zaman gerçekten zevk alıyorum. İlgilendikleri alanlarla ilgili onlarla fikir alışverişi yapmak beni mutlu ediyor. Ancak kişisel olarak gözlemlediğim bir husus var ki, örneğin tarih konusunda, arkeoloji konusunda ya da felsefe ve sosyoloji konusunda parlak fikirleri olmasına rağmen, bu insanlar çoğu zaman resmi bir eğitimleri olmadığı için kendilerini yetersiz hissediyorlar. Herhangi bir alanla hobi olarak dahi ilgileniyor olsanız, önemli olan şeyin o alanın metodolojisini, yöntemlerini ve düşünsel yollarını bilmeniz gerektiğini söylemek istiyorum.
Alaylı ya da mektepli tartışmalarına hiç girmeyeceğim çünkü şunu gayet iyi biliyorum ki, resmi bir eğitimi olan fakat mantıktan, felsefeden ve bilimsel düşünceden bihaber olan; buna rağmen pek çok ünvana sahip olan akademisyenlerin bulunduğu bir kitle var. Genç ve parlak zihinlere söylemek istediğim şey; ilgilendiğiniz alanın bilimsel yöntemlerini ve düşünce yollarını iyice kavramanız gerektiğidir. Tümdengelim, tümevarım ve analoji gibi mantık biliminin yani düşüncenin ilkelerini öğrendikten ve kavradıktan sonra ilgilendiğiniz alanın metodolojisini yeterince anlayabilirseniz herhangi bir resmi unvanınız olmasa dahi o alana bir katkı sunabilirsiniz. Özgün ve parlak olan fikirlerinizi kalıcılaştırabilirsiniz. Bunu bilmenizi istiyorum. Gerçekten çok devrimsel düşüncelere ve farklı bakış açılarına sahip olan insanlar tanıdım. Bir sosyal bilimci için farklı düşüncelere bakabilmek ve onları dinleyebilmek gerçekten ufuk açıcı bir şey.
Bu tür insanlar, resmi eğitimi olan kişilerden çok daha fazla ilgilendikleri alana katkı sunabilecek kapasitede olan insanlardır. Önemli olan, bu kimselerin usta ellerde doğru bir şekilde yönlendirilmeleri ve teşvik edilmeleri olduğunu bizzat yaşayarak deneyimledim. O yüzden, ilgilendiğiniz alanla ilgili yöntemleri ve metodolojileri kavramanız sizin için çok daha faydalı olacaktır.
Sevgili Parlak Zihinler hiçbir zaman unutmamanız gerekiyor ki, bilgiye ulaşabilmenin yegane yolu resmi olanlardan ve unvanlardan geçmemektedir. Tarih boyunca pek çok devrimsel buluş ve fikir resmi olanın direnci ile karşılaşmıştır. Önemli olanın ''sizin kişisel merakınız, öğrenme isteğiniz ve doğru metodolojiyle düşenbilme yeteneğiniz'' olduğunu anlamanızı istiyorum.
Araştırmacı-Yazar
Mehmet Hüseyin Arslan
