Son zamanlarda ciddi bir problemim var; fakat bu problemin içeriğinden bahsetmeyeceğim. Ancak bir şeylerin net olması bakımından bazı düşüncelerimi ifade etmek istiyorum. Çevremdeki çoğu insan, kamuda görev alamadığı için yahut bir işin ucundan tutamadığı için sanki hayatın sonu gelmiş gibi davranıyor. Bu insanlar, tarih kitaplarından okumuş oldukları büyük şahsiyetlerin hayatlarında inişler ve çıkışlar olduğunu bilmeden, onların zirvedeki hallerine bir günde ulaştıklarını zanneden lise öğrencileri gibi davranıyorlar.
Bakın, öncelikle şunu çok net bir şekilde anlamanızı istiyorum: Hayatın içerisinde bir vizyonunuz ve misyonunuz olduğu zaman, kendi şartlarınız içerisinde kendi olanaklarınızı yaratabilecek potansiyele sahip olacaksınız. Herhangi bir iş görüşmesinden, mülakattan veya sınavdan başarısız olduğunuz için her şeyin ya da hayatınızın o an sonlanmayacağını bilmelisiniz.
Biliyorum, bu tür durumlar oldukça zor ve yıpratıcı. Ancak teknoloji çağında, dijital dünyada kendi yayın araçlarınıza, kendi yayınevinize ve hatta sanal kurumlarınıza dahi sahip olabilirsiniz.
Yapmanız gereken tek şey, inandığınız gerçekler ve hakikatiniz uğruna yarışta kalmak ve savaşmaktır. Şayet hayatın içerisinde inanmış olduğunuz ve peşinden koşmaya değeceğini düşündüğünüz bir gerçeğiniz ya da hakikatiniz yok ise, varoluşçu felsefenin perspektifinden kendi değer yargılarınızı oluşturabilmeniz, hayatı dolu dolu yaşayabilmeniz için kritik bir öneme sahip olacaktır.
Hayallerinize ve hedeflerinize giden yolda önemli olan yegâne disiplin ölçüsü, süreklilik ve istikrar sahibi olabilmektir. Bu sürekliliğin ve istikrarın nasıl olacağı ise tamamen sizin kişiliğinize bağlıdır. İnsan, hayallerinin ve hedeflerinin peşinden koşarken herkesin yaptığını yapmak zorunda değildir elbette ki. Dolayısıyla istikrar sahibi olabilmek ve sürekliliğinizi sağlayabilmek için klişeleşmiş motivasyonlara ve disiplinlere ihtiyacınız olmamalı.
Öncelikle kim olduğunuzu iyice idrak ederek yeteneklerinizin ve kapasitenizin farkına varabilmeniz gerekiyor. Bunu başardıktan sonra vizyonunuzu ve misyonunuzu oluşturarak mücadele etmeye başlamalısınız.
Bugün, yüksek teknoloji atılımlarının gerçekleştirildiği bir dünyada yaşıyoruz. Gelecekte ise yapay zekâ ile birlikte çok daha başka bir dünyada yaşıyor olacağız. Bundan yıllar önce belirli lobilere sahip olmayan insanlar ekran başlarında görülemiyor ve hatta kendi düşüncelerini ifade edebilecek mecralar bulamıyordu. Son yirmi yılda yaşanan değişikliklerle birlikte herkesin kendi düşüncesini ifade edebileceği ortamlar ve mecralar hayatın içerisine dahil oldu. Gelecekte ise çok daha farklı fırsatlar hepimizi bekliyor olacak. Burada yapılması gereken şey, geleceğe yatırım yaparak kendi kişisel kariyerinizi inşa etmek ve hayatı bir anlam içerisinde bütünlüklü olarak yaşayabilmektir.
Unutmayın, çoğu büyük insan hayatının büyük bir bölümünde inişler ve çıkışlara sahip olmuştur. Bugün okumuş olduğumuz başarı hikayelerindeki o insanlar, çoğu zaman neredeyse pes etmek ve vazgeçmek üzereydiler. Ancak onlar, düştükleri yerden her defasında kalkarak yollarına devam etmeyi seçtikleri için büyük insanlar olmayı başarabildiler.
Geleceğin dünyasını şekillendirmek istiyorsanız, bir an önce kendinize yatırım yapmaya başlamalısınız ve planlarınızı geleceğe yönelik olarak şekillendirmelisiniz.
Unutmayın, gelişmek isteyen bir insanın önünde hiçbir yaptırım ve hiçbir engel sonsuza kadar duramaz. Bu durum elbette ki bir süreliğine onun gelişimini yavaşlatabilir. Fakat hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.
Hayalleriniz ve içinizdeki çocuk için mücadele etmeye ve savaşmaya devam edin.
Araştırmacı-Yazar
Mehmet Hüseyin Arslan
