Tarih gibi geniş ve çok yönlü olan derslerde yapay zeka tabanlı araçların kullanılması, öğrencilerin öğrenme deneyimlerini zenginleştirebilir ve öğretim süreçlerini çok daha etkili bir hale getirebilir. Nitekim eğitimde devrim yaratacak bir potansiyele sahip olan yapay zeka teknolojisi; tarih eğitimi gibi arkeoloji, coğrafya, ekonomi ve siyaset gibi pek çok farklı disiplinin bir arada işlendiği bir alanda, geleneksel öğretim yöntemlerinin ötesine geçerek daha etkileşimli ve kişiselleştirilmiş öğrenim deneyimleri sunabilir. Bu araçlar sayesinde öğrenciler bu geniş alanı daha verimli ve anlamlı bir şekilde öğrenmek için yeni imkânlara kavuşabilirler.
Yapay zeka tabanlı araçların eğitime sunacağı en önemli katkılardan biri, öğretim süreçlerini bireyselleştirebilme
kapasitesidir. Tarih eğitimi gibi geniş bir alana yayılan öğretim süreci
içerisinde her bir öğrenci için özel bir eğitim deneyimi sunmak mümkün
değildir. Ancak yapay zekanın eğitime entegre edilmesi ile birlikte
öğrenciler kendi öğrenme tarzları ve hızlarına göre özel bir eğitim deneyimine
kavuşabilmiş olacaktır. Burada tarihin herhangi bir dönemine ait bir konu ile
ilgili daha fazla materyale ihtiyaç duyulması halinde, yapay zeka buna yönelik
olarak daha fazla kaynak ve içerik önerileri sunabilir. Benzer bir şekilde
coğrafya dersinde öğrencinin harita okuma ve yer şekilleri ile ilgili daha
fazla pratik yapılması gereken durumlarda yapay zeka tabanlı araçlar öğrenciye
özel olarak interaktif haritalar ve simülasyonlar sağlayabilir.
Bununla birlikte yapay zeka sistemlerinin eğitime entegre
edilmesi ile öğrencilerin öğretmenlere olan bağımlılığının azalacağı
düşünülebilir. Anlık geri bildirim mekanizmaları sayesinde öğrenciler
yanlışlarını anında fark edebilir ve doğru cevaba yönlendirilebilir.
Dolayısıyla öğrencilerin herhangi bir olayı analiz etmek gibi yüksek düzey
düşünme becerileri gerektiren durumlarda, yapay zeka etkili bir asistan
olabilir. Ders içerisinde herhangi bir konu üzerinde analiz yapılırken yapay
zeka destekli sistemler yapılan analiz üzerinden anında geri bildirim verebilir ve
öğrencinin düşüncelerini daha mantıklı bir şekilde yapılandırmasına yardımcı
olabilir.
Tarih eğitimi genellikle metinlere dayalı olduğu için yapay
zeka tabanlı araçlar tarafından öğrencilere farklı kaynaklarla etkileşim
kurabilme imkanı sağlanabilir. Bu farklı kaynaklar sayesinde öğrenciler çeşitli
formatlarda içeriklere ulaşabilir. Öğrenciler; animasyonlar, simülasyonlar ve
oyunlaştırılmış deneyimler gibi farklı öğrenme türleri ile de öğrenebilir hale geleceklerdir.
Yapay zeka tarafından sağlanacak olan bu çeşitlilik sayesinde öğrencilerin
tarih gibi soyut ve geniş kapsamlı bir derste konuları daha somut bir şekilde
anlamalarına olanak sağlanmış olur.
Tüm bunların yanı sıra yapay zeka tabanlı araçlar ile öğrencilerin
grup çalışması ve iş birliği anlayışını geliştirebilir ve hatta mükemmel hale
getirebilir. Yapay zeka destekli platformlar aracılığıyla sanal sınıflarda bir
araya gelen öğrenciler herhangi bir olayı birlikte tartışabilir veya herhangi
bir sorun hakkında fikir alışverişinde hızlıca bulunabilirler. Öğrenciler
arasında iş birliğinin teşvik edilmesi ile tarih eğitimine ilişkin eleştirel
düşünme becerileri çok rahat bir şekilde geliştirilebilir.
Yapay zeka tabanlı araçların eğitime entegre edilmesi ile
birlikte öğrenme deneyimlerinin derinleşeceğine şüphe yoktur. Bu öğrenme
süreçlerini daha dinamik bir hale getireceği gibi öğrencilerin daha özel bir
eğitim almasını sağlayacaktır. Yapay zeka destekli araçlar sayesinde
öğrencilerin sadece başarısı artmayacak aynı zamanda öğretmenlerin öğretim
yöntemleri de zenginleştirilmiş olacaktır. Tüm bunlar eğitimdeki verimliliği
artıracak ve yapay zekanın sunacağı olduğu olanaklar; öğrencilerin hem
bilgi hem de beceri kazanmalarını destekleyecek ve eğitimdeki başarıyı
pekiştirecektir.
Araştırmacı-Yazar
Mehmet Hüseyin Arslan